Kaliteli İçerikler İçin Püf Noktalar
Bir içeriğin kaliteli bir şekilde üretilebilmesi için her içerik yazarının ve editörün belirli püf noktalarına ihtiyacı vardır. Ancak bu püf noktalarını açıklamadan önce Google'ın kaliteli içerikler için hangi kriterleri ön planda tuttuğunu da bilmek gerekir.
Google, 2011 yılında yayınladığı Panda Algoritma Güncellemesi sayesinde içeriklerde kalitenin artmasını sağlayarak, anahtar kelime doldurmak için yazılan içerikler ile mücadele etmeye başlamıştır. Sonraki dönemlerde ise Hummingbird Güncellemesi yayınlaması ile birlikte de arama ifadesinin bütününü anlayabilmek açısından belirli kelimeleri göz önüne almaktansa, bir arama içinde bulunan her kelimenin üzerinde daha fazla durmaya başladı. Çünkü kullanıcının arama motoru üzerindeki arama ifadesinin ne olduğunu belirleyip, bazı sonuçlar göstermek dışında; kullandığı arama ifadelerinin cevabını sunabilmeyi hedefliyordu.
Google zaman ilerledikçe tarihler 2015'i gösterdiğinde yeni bir algoritma olarak makine öğrenim tabanlı RankBrain Algoritması tanıtımını yaptı. Bu algoritma daha önce yapılan sorgulamalar ve arama gerçekleştiren kullanıcılara bağlı olarak aramaların anlamını analiz etmeye başladı. Bu sayede de birçok firma sayfasında bulunmayan anahtar kelimeler için dahi Google'da sıralama kazanmaya başladı. Hatta 2017 yılında SEMrush, Ranking Factors 2.0 isimli bir araştırma gerçekleştirirken, üst sıralarda bulunan web sayfalarının %18 gibi bir kısmında, kullandıkları içeriklerde istenen anahtar kelimeleri bulundurmadığını belirledi.
Günümüzde de Google bir içerikte öncelikle kalite üzerinde dururken, özellikle de içeriğin alakalı ve faydalı olmasını her zaman vurgulamaya devam ediyor. Hatta bununla ilgili Google'ın kriterleri için arama kalitesi değerlendirici yönergeleri gibi bir açıklamadan yararlanabilirsiniz.
Google'ın kriterleri konusunda bilgi olduktan sonra artık kaliteli içerikler için gereken püf noktalarını incelemeye başlayabiliriz.
1- İşletmeniz İçin Bir Editoryal Takvim Hazırlayın
Birçok işletmede sadece pazarlama departmanı içeriklerin oluşturma süreçlerini takip etmek açısından bir editoryal takvimden yararlanır. Fakat daha kaliteli içerikler için işletmedeki bütün içerik etkinliklerini takip edecek bir takvimin hazırlanması daha büyük fayda sağlayabilir. Bu takvim işletmenizin içerik oluşturma çalışmalarının tamamı ile ilgili olmakla birlikte çalışan farklı ekiplerin emeklerini ve kaynaklarını birleştirme avantajlarını tespit etmenizi sağlar. Bunun yanında habersiz bir şekilde birbirini yenileyen bu emeklerden ortaya çıkan israfı bertaraf etmenize ve bununla da birlikte ortaya çıkan içeriklerin daha değerli ve daha etkili olmasını sağlamanıza katkı sunacaktır.
Genellikle büyük işletmelerde kurumsal çaplı bir takvimin takip edilebilmesi açısından bir baş içerik sorumlusu yer alır. Bu sorumlu işletme genelindeki tüm hedeflerin bilgilerini ilk olarak alan ve işleyen kişidir. İşletmede bu sorumluluğu ile beraber tüm işletmeyi kapsayacak bir editoryal takvim hazırlamak açısından da 3 temel adım ile hareket edilebilir.
- Elinizde bulunan içerikleri, pazarlama varlıklarınızı ve sosyal medya hesaplarınızı gözden geçirin.
- Ardından tanıtım hedeflerinizi çok geniş çerçevede destekleyecek şekilde size en iyi sonuçları verecek içerik türlerini tespit edin.
- Ürün gelişimi, web sayfası geliştirme çalışmaları, satış işlemleri, insan kaynakları takibi, müşteri ilişkileri ve yatırımcı iletişimi tarzındaki işletme içindeki bilgi paylaşımı ihtiyacı duyulan her alanın tanımını gerçekleştirin. Çünkü amacınız bu iletişimler sayesinde etkili içerik pazarlama kısımları elde etmektir. Bu sayede de daha yüksek maliyetler ortaya çıkmadan içerik üretimi arttırılabilir.
2- Var Olan İçeriklerinizi Gözden Geçirin
Bu işlemin yapılmasındaki amaç; şirketin elinde hangi içeriklerin bulunduğunu ve hangi içeriklerin eski ya da yenilenebilecek durumda olduğunu tespit etmektir.
- Var olan içerikleri niceliksel açıdan gözden geçirin; Bu aşamada silinmesi gereken, iyi durumda çalışan ve kontrol edilmesi gereken içerikleri sahip olduğunuz araçlar ile değerlendirebilirsiniz.
- Var olan içeriklerde boşlukların bulunduğu noktaları gözden geçirin; Yani içeriklerde daha önce işlenmemiş bir konu veya okuyucuya sunulmamış bir bilgi bulunup bulunmadığını inceleyin.
3- Hedef Kitlenizin Kim Olduğunu Öğrenin
İnsanlar Google'da araştırma yaparken, eğer Google sahip olduğunuz içeriklerin arama yapan kişilerin ihtiyaçlarını karşıladığını tespit ederse, bu içeriği üst sıralara ulaştırarak, ön planda bulundurur. Bu nedenle arama yapan kişilerin yani hedef kitlenizin kim olduğunu ve ihtiyaçlarını belirlemeniz için bazı sorulardan yararlanabilirsiniz.
Örneğin, ilk soru; okuyucunun hızlı bir sonuç mu yoksa derinlemesine kapsamlı bir inceleme mi istediği olmalıdır. Zira internet kullanıcısının neden arama yaptığını bu soru cevaplar. Acaba kullanıcı bu konuyu neden araştırıyor sorusu bağlamında, siz de okuyucunun yerine geçmeye çalışarak sunduğunuz içeriğin onlara neler öğretebileceğini gözden geçirebilirsiniz.
İçeriklerin değerlendirilmesinde en önemli ayrıntılardan birisi anahtar kelime araştırması yapılmasıdır. Çünkü bazı arama işlemlerinde çok basit bir soru yer alır. Örneğin, “30 adet yumurta kaç TL?” gibi bir soru bulunur. Bu gibi bir soru da kullanıcı cevabını bulduktan sonra artık başka bilgilere ve sayfalara yönelir. Fakat bunun dışındaki birçok sorgu, net cevaplar sunmaz ve ayrıntılı bilgilere ihtiyaç duyulur.
Örneğin, bu durumu içerik oluşturan bir marka açısından düşünürsek, bu boya ve hırdavat ürünleri satışı gerçekleştiriyor olabilir. Kullanıcı Google arama satırına “dolap boyama” yazdığında, organik olarak ilk sırada tutulan içerik incelenebilir. İnternette bu aramayı gerçekleştiren kişi genellikle konu hakkında bilgi olmadığı için arama yapar. Çünkü “dolap boyama” açısından profesyonel olan bir kişi, bu aramayı gerçekleştirme ihtiyacı duymayacaktır.
Bu tip sonuçlarının öğrenilmesi gereken ve bilgiye ihtiyaç duyulan aramalar ve buna dair konular temel bilginin sunulması gereken konulardır. Bu nedenle birçok firma video içerikler ile ilk sıralarda yer alırken, bazı firmaların da içerikleriyle ilk sıralara yerleştiğini görebilirsiniz.
Kullanıcılar bu tip aramalarda işlemdeki her ayrıntı hakkında geniş geniş açıklamalar yerine hızlı bilgiler isterler. Eğer hazırlanacak içerikte konu içeriği uzunluğuna karar vermek istiyorsanız, öncelikle hedef kullanıcı ile empati kurmalısınız. Çok büyük bir ihtimalle uzun içerik talepleri bulunduğunu düşündüğünüzde, bu tip bir içerik oluşturabilirsiniz. Ancak hala bu durumdan emin değilseniz, farklı bir soruya geçiş yapabiliriz.
Arama sonuçlarında ilk sayfada sıralanan içerikler, aranan ilgili anahtar kelimeler için uzun içerikler mi?
Eğer hazırlayacağınız bir konunun uzun veya kısa bir içerikle tamamlanması gerektiği konusunda net bir bilgiye sahip değilseniz, Google sıralamalarını inceleyerek, ilgili anahtarlar kelimeler için sıralanmış içerikleri gözden geçirebilirsiniz. Çünkü Google, içeriklerine göre sayfaları sıralarken, çoğu zaman arama amacını karşılamalarını göz önünde bulundurur.
Bu çalışmalarda SEO Asistanı araçları kullanmanız vasıtasıyla bir anahtar kelimeyi arattığınızda, ilk 5'te yer alan içerikleri tek tek inceleyebilir ve bu içeriklerin kelime sayılarını belirleyebilirsiniz. Hatta araçlar size bu ilk 5 içeriğin ortalama anahtar kelime sayısını da gösterebilir.
Yine örnek olarak “dolap boyama” anahtar kelimesi için Google'da arama gerçekleştirdiğinizde ilk 5 içeriğin toplam kelime sayısı için 3300 kelime sonuç çıktığını ve ortalamanın ise 660 olduğunu görebilirsiniz. Kelime sayısı her şeyi ifade etmemek ile birlikte bu içeriği arayan kişilerin içerikleri ne kadar yararlı bulduğu ve içeriğin yer aldığı sitenin otoritesinin ne kadar güçlü olduğu da önem arz eder.
Aynı anahtar kelime ile yaptığınız araştırmada ilk sayfalarda çıkan içerikler sayesinde bazı önemli bilgiler de sağlanabilir. Örneğin, “dolap boyama” araması kapsamında karşılaştığınız içeriklerin çoğunda adım adım nasıl ilerlenmesi gerektiği anlatılır ve sıklıkla görseller paylaşılır. Ayrıca sonuçlar genellikle çok kısa olmamakla birlikte bu sonuçları değerlendirdikten sonra “dolap boyama” açısından bir içerik oluşturacaksanız, iki geçerli alternatife dikkat edebilirsiniz.
- Öncelikle var olan tüm sonuçlardan ziyade oluşturduğunuz içerik daha kapsamlı olarak ek materyaller, yani video, resim ve uzman ipuçları gibi ayrıntılar içermelidir.
- Diğer seçenek ise daha önce yapılmamış bir şekilde çok kısa bir biçime sahip olan ve benzeri bulunmayan bir içeriğin geliştirilmesi olacaktır.
Oluşturulacak içeriğin uzun biçimli olmasının uygun olup olmadığını belirlemek açısından aslında her anahtar kelimede bu tip bir alıştırma yapabilirsiniz. Sonrasında içeriğin uzunluğu ve genel kalitesi çerçevesinde diğer içeriklere göre nasıl bir farklılık oluşturacağını daha rahat görebilirsiniz.
4- Kullanıcıların Neden Aramalar Yaptığını Öğrenin
Bazı anahtar kelimeler aylık veya günlük fazla on binlerce kez aranıyor olabilir. Örneğin “güllaç yaprağı” arama kelimesi özellikle yemek tarifleri sunan bir blog sayfanız yer alıyorsa, yeni bir blog içeriği için çok iyi bir anahtar kelime olarak düşünülebilir.
Google Trends üzerinde “güllaç yaprağı” anahtar kelimesini arattığınızda neredeyse her dakika içerisinde onlarca kere arandığını görebilirsiniz. Fakat Google arama motorunda “güllaç yaprağı” kelimesini arattığınızda, ortaya çıkan sonuçlarda blog sayfaları yerine üst sıralarda genellikle e-ticaret sayfalarının bulunduğunu rahatlıkla görebilirsiniz.
Google araştırma gerçekleştiren kullanıcıların genellikle öğrenme modundan ziyade satın alma modunda olduğunu ön planda tutarak, blog gönderilerinin yerine e-ticaret gönderilerini ön sıraya almayı tercih ediyor. Bu nedenle kaliteli içerik açısından öncelikle hedef anahtar kelime için doğru bir içerik türü tercih edilmelidir. Çünkü aksi takdirde hedef anahtar kelime bir sıralama elde edemeyecektir.
İşte burada arama amacı diye bir kavram ortaya çıkmaktadır. Bu kavram alakadar anahtar kelimenin yapılan arama sonuçlarında karşınıza çıkan içerik türleri ve içerik biçimleri ile daha rahat anlaşılabilir.
İçerik türü üzerinde durarak inceleme yaparsak; blog içeriği, kategori açıklaması veya video içerik gibi türlerden bahsedebiliriz. Örneğin, “mouse pad” gibi bir kelime öbeği ile arama sonuçlarına baktığınızda, ilk sıralarda sadece e-ticaret kategori sayfalarının yer aldığını görebilirsiniz.
Fakat aynı anahtar kelime için “en kaliteli mouse pad” sorgusunu yaptığınızda ise liste içerikler ve blog içeriklerinin daha fazla ön planda bulunduğunu görebilirsiniz.
İçerik formatı konusuna değinmek gerekirse, genellikle bilgilendirici içeriklerde format önem arz eder. Çünkü format denildiğinde liste formatı, inceleme formatı, nasıl yapılır formatı gibi çeşitlerden bahsedilebilir. Google üzerinden de bir inceleme yaparsanız, “örnek bahçe dekorasyonları” gibi birçok bu tarz aramada hep liste içerikler ile karşılaşacaksınız.
5- İçeriklerinizi Uzmanlık Alanınıza Göre Hazırlayın
Sizlere sunabileceğimiz en önemli ipucu ise kaliteli bir içerik için uzman olduğunuz konuda çalışmaya devam etmeniz olacaktır.
Uzmanlara göre bir işte kişinin uzman bir konuma gelebilmesi için 10.000 saat çalışma gerçekleştirmiş olması gerekir. Ünlü yazar Malcolm Gladwell tarafından ilk olarak 2008 yılında piyasaya sürülen “Outliers” kitabında “10 Bin Saat Kuralı” işlenmiştir. Gladwell’in teorisine bağlı olarak, kişinin bir alanda çalışırken 10 bin saat gibi bir pratiğe ulaştığında, artık beyninin konu hakkında her noktaya vakıf bir hale geldiğini ifade eder. Yani 10.000 saat boyunca pratiğe devam ettiğinizde, artık başarı elde etmeniz her haliyle olasıdır.
İçerik yazarlığı ve editörlükte kaliteli içerikler üretmenin arkasındaki en büyük püf noktası yetenekten ziyade fazla pratik olarak kabul edilebilir. Çalışmalarınız ile ilgili ne kadar fazla pratik yaparsanız, hem kısa sürede kendinizi iyileştirebilir hem de artık daha hızlı ve kaliteli işler ile çalışmalarınıza devam edebilirsiniz. Çünkü uzun süren pratik dönemleri ardından beyin karşısına çıkabilecek bütün negatif durumlar için hazır hale gelir ve karar alma mekanizması da daha hızlı çalışmaya başlar.
Henüz bu konuya yorum yapılmadı, ilk yorum yapan siz olun.